BAYBURT...

Sabah erkenden çıktık evden, henüz güneş doğmamıştı kahvaltıyı giderken yol üstünde bir yerde yaparız diye düşündük arabada sevdiğimiz müzikler eşliğinde koyulduk yola. Haziran ayıydı batıda birçok yer sıcaktan kavrulurken burası sıcakla serin arası yani tam gezme havasındaydı. Aşkale’den çıktıktan sonra 2409 metre rakımla ülkemizin belli başlı geçitlerinden olan kop geçidinde bir su molası verdik çeşmeden akan henüz yeni erimiş kar suyu buz gibi ellerimizi dondurdu.

Aşkale’den 72 km uzaklıkta ki Bayburt’ta uzun soluklu bir mola verdik. Henüz güneş yeni doğmuş ortalıkta kimse yoktu birkaç çöpçü, bir çaycı ve sokak köpeklerinden başka. Şehrin bu dinginliği, kalabalığından gürültüsünden soyunmuş hali güneşin ilk ışıklarıyla parlayan, pırıl pırıl havası bizim için bulunmaz bir lütuftu. Ortalık sakin olunca şehrin en güzel manzarası da bize kalmıştı, yıl içerisinde akabileceği en yüksek debiyle çağıldayan Çoruh nehri kenarında bir kahvehane masasına kurulduk. Yanımızda getirdiğimiz börekleri sıcacık çayla manzaraya karşı keyifle yerken tepede şehri sanki gözetler, korurmuş gibi duran kale dikkatimizi çekti ve yakından görmek için kaleye çıktık.

Dede Korkut hikâyelerine konu olan bu kalenin tarihi çok eskiye dayanıp ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmiyormuş. Duvarları hala sağlam olup ülkemizin 3. en büyük kalesi özelliğini taşıyor. Yalnız kaleden bakınca aşağısı Bayburt değil sanki Venedik ortadan geçen Çoruh nehri şehre ayrı bir hava ayrı bir güzellik katmış. Osmanlı zamanında üzerinde bulunan çini motifler dolayısıyla Çinimaçin adı verilen kale gerçekten görülmeye değer. Kaleden şehri çok güzel fotoğraflayabilirsiniz.

Bayburt’a 39 km mesafedeki Mescit köyünde Dede Korkut’a ait olduğu sanılan bir türbe bulunuyor. Her yılın temmuz ayının 3. haftasında uluslar arası düzeyde Dede Korkut Kültür-Sanat şölenleri düzenleniyormuş.

Bayburt’un Aydıntepe ilçesinde bir de Yeraltı Şehri bulunuyor biz gittiğimiz zaman şans işte elektrik olmadığı için gezememiştik. Yerin 2-2,5 m aşağısına oyulmuş galeriler bunlar.

Bayburt-Erzurum karayolunun 6 km’sinden ayrılıp 16 km daha gidildikten sonra merkeze bağlı Sarıkayalar köyünde de 2 tane şelale bulunmaktadır. Biz bu şelaleleri göremedik ama en kısa zamanda gitmek nasip olur inşallah.

Bayburt’ta gezilip görülecek daha birçok tarihi cami, hamam, türbe ve mağaralar bulunmaktadır.

Bu gezimizin devamını anlatan yazımda sizleri görülmemiş, duyulmamış güzellikte yaylalara götüreceğim inşallah dilim döndüğünce, sevgiyle kalın.

                                                                  

     Semiha KORKMAZ

Devamını oku...